Kimi Aramıştınız?

dizi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
dizi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

THE QUEEN'S GAMBİT

0 yorum | Şarkıları dinle...

 

Çok güzeldi be, dediğim bir diziden geçtiğim çok bir diziydi be. Peaky Blinders dizisini bitirdiğimde orada aslında çok da beni açmayan bir karakterin dizisini önüme düşürdü Netflix. Benim de ilgimi çekti ki başladım. Mini dizi en azından diye.

Bu dizinin ödülleri bir kenara, diğerleri ile arasındaki farkı hissettiriyor. Zaten sıra dışı olsa da müthiş bir başarı öyküsü. Azim, ayakta durma, ve belki de en güzeli, şahlarını devire devire yükselirken geride kendisinden nefret eden bilenmiş ve gurur yapmış insanları değil, kendisini zafere götüre yolda birleşip amacına yol olan centilmenlik ve insanlık örneği insanları biriktirdiği, kazandığını görüyoruz. Ekip ruhu, dostluk ayrı bir öne kazanıyor. Kimsesiz ve sahiplenilmiş bir kız çocuğunun trajedisini yapıp insanları ağlatmaya değil, hayran bırakan bir yapıma imza atmışlar. Bu arada satranç tamamen temsili. Hiç sevmeseniz de izleyebilirsiniz.

Ek olarak, Beth Hormon yani başrol karakterinin döneme de uygun olan kıyafetleri adeta bir defile tadında, birbirinden güzel.

ve tabi insan içinden de geçirmiyor değil.. "İstemek ve başarmak ne kadar da tuhaf sözcükler.." KK


PRENS - Gökler sizi inandırsın!

0 yorum | Şarkıları dinle...

 

Hepimizin gülmeye ihtiyacı olduğu şu günlerde... şeklinde bir klişe giriş yaptırmayın bana. Absürt komedi çok güzel yahu. Giray Altınok'u BKM yapımlarını izleyenler, Güldür Güldür'den bilenler vardır muhtemelen. Ayıptır söylemesi ben instagram fanıyım yıllardır. 

Hani oluyor hepimizin dönem dönem çok komik bulduğu, takip ettiği, bir süre sonra da amaan baydı bu da aynı şeyler diyip takipten çıktığı komedi performansçıları (uydurdum) Bende kalan nadir oyunculardan biri. Hâlâ her paylaştığına sesli gülüyorum. Neyse Prens dizisini anlatacağım işte onu diyorum. İlk olarak instagram'da Bongomia adlı hesabında büyük ilgi gördü kralımız. En zor ve en güzel olanı da üstüne dandirikten bir pelerin ve eğreti bir taç oturtup bütün komediyi cep telefonuyla kendini çeken bir açıdan vermeyi başaran bir yetenekten bahsediyorum. Hani birine çok içerlenirsiniz de aklınıza bi laf gelir gediğine sokar rahatlarsınız. İşte kendisi o lafları inci gibi ardışık sıralıyor maaşallah.

Kral paylaşımları çok beğenilince bu karakter dizi oldu ve eminim ki bu çok zor bir süreçtir. Blu TV'de yayınlandı. Elbet kaygılarım vardı ama beklenti içine de girmedim. Ne çıkarsa bahtıma, güldüğüm yanıma kâr dedim. Ona rağmen beklentimin üstünde bir prodüksiyon çıktı.

Bu devirde gülmek de güldürmek de zor gençler. Çaba gösterene de kendinize de fırsat verin.

Size ayrı tavsiyem, instagram'da @bongomytv hesabına girip Kral paylaşımlarını geriye kadar oturup izleyin. Bongomia Krallığı'nda geçiyor olaylar. Leyla ile Mecnun fanları bilir. Orada da Metonya Krallığımız vardı. Hey gidi...

Ha bu arada Semiramis'li paylaşımlar ayrı efso. Başka karakterler de var tabi pilot filan...

Yani velhasıl, akrabalarını verip mandalla leğen almak isteyenler buyurun. Bir yerden başlayın Giray Altınok izlemeye bence.



ADA VE MAESTRO - Eşini döven her pisliğin ardında bir anne var

0 yorum | Şarkıları dinle...

  

İzlediğim bazı dizi veya filmlerin kategorisinde kolay izlenen fakat mesajları ağır olan filmler olarak tabir ettiğim bir gurup var. Ada ve Maestro da onlardan biri. İlle de mesaj vereceğim diye sizi buhranlara sokmasına gerek yok. Bir Yunan adasında geçiyor. Pandemi döneminin yoğun zamanında yine ona uygun çekilmiş. Kaçak partiler, kapılara asılan maskesiz girmeyiniz uyarıları görüyoruz. 

Bu dizi ne anlatıyor derseniz, ben içinde müzik konusu geçtiği için izlemeye aşlamıştım. Onun dışında aşkı, kadını, erkeği, kötü bir insanın perde arkasını anlatıyor. Evlilikleri sorguluyor. Aşkta aykırı bulunan, yadırganan örnekler seçilmiş. Kimisi evli, kimisi gey, kimisinin arasında 30 yaş var ama birbirine aşık. Bu kişilerin hepsinin kendi bakış açılarından ne kadar haklı olduğunu anlatıyor. Her dizi ve filme sosyal sorumluluk projesi gibi öpüşen erkek sokuşturulmasından sıkılsam da yadırganan aşklar örneği için uygun olmuş bu dizide. Geleneksel "değerler" ne kadar değerli, kime değer veriyor, kimi değersizleştiriyor bunları eleştirel gözle izleyebilirsiniz. 

Dizinin oyuncularından Klelia Andriolatou'nun güzelliğine bayıldığımı söylemeliyim. Hülya Avşar'ın çok genç olduğu filmlerdeki zamanlarını hatırlattı. Genel olarak oyuncuların tamamını izlemekten keyif aldığımı söyleyebilirim. Hani nerede oynamış başka izleyeyim diyebileceklerimden.

Ben mini dizi niyeti ile izledim fakat sonu sanki devamı da gelebilirmiş şeklinde bitti bence. Aslında uzarsa sıkabilir. Keşke daha kesin bitirilseymiş.

En çok sevdiğim mesajlardan biri de ekran görüntüsünü koyduğum diyalogdaki savunduğum özeleştiridir. Kadınlar değişirse dünya değişir.