Kimi Aramıştınız?

Türkçe altyazılı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Türkçe altyazılı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

The Skin I Live In - Derinin altında saklanan intikam.

0 yorum | Şarkıları dinle...

 

Film, ünlü bir plastik cerrah olan Robert Ledgard’ın (Antonio Banderas), geçmişte yaşadığı trajedilerden intikam almak için yaptığı deneyleri ve esir tuttuğu gizemli bir kadın olan Vera Cruz’u (Elena Anaya) anlatıyor. Film, Thierry Jonquet’in Mygale adlı romanından uyarlanmıştır.

Almodóvar, filmi “çığlık veya korku olmayan bir korku hikâyesi” olarak tanımlamıştır. Filmde kimlik, cinsiyet, şiddet, intikam, aile ve yaratıcılık gibi konular işlenir. Almodóvar, filmde gerilim, melodram ve bilim kurgu gibi farklı türleri ustaca harmanlar. Filmdeki görsel ve müzikal öğeler de dikkat çekicidir. Film, renkli ve zarif bir estetik sunar. Alberto Iglesias’ın müziği ise filmdeki duygusal yoğunluğu artırır.

Film, oyunculuk, senaryo ve yönetim açısından başarılıdır. Banderas ve Anaya’nın performansları özellikle etkileyicidir. Senaryo ise sürükleyici, şaşırtıcı ve orijinaldir. Yönetim ise Almodóvar’ın tecrübesini ve yeteneğini yansıtır. Filmdeki zayıf yönler ise bazı sahnelerin fazla uzun veya gereksiz olması, bazı karakterlerin yeterince geliştirilmemesi veya bazı olayların mantıksız veya inandırıcı olmaması olabilir. Bunlar ise filmdeki genel kaliteyi çok fazla etkilemez.

Sonuç olarak, The Skin I Live In filmi izleyiciye sıradan olmayan bir sinema deneyimi sunar. Almodóvar’ın cesur ve yaratıcı vizyonunu gösteren film, insan doğasının karmaşıklığını ve çelişkilerini gözler önüne serer. Film, hem estetik hem de felsefi açıdan tatmin edicidir.


YORUMLAR

Film, genel olarak olumlu eleştiriler almıştır. İzleyiciler, filmi sürükleyici, şaşırtıcı, orijinal ve cesur bulmuşlardır. Almodóvar’ın yönetmenliği, Banderas ve Anaya’nın oyunculukları, senaryonun karmaşıklığı ve filmdeki görsel ve müzikal öğeler övülmüştür. Filmdeki cinsellik, şiddet ve kimlik temaları ise bazı izleyicileri rahatsız etmiş veya şaşırtmıştır. Filmdeki bazı sahnelerin fazla uzun veya gereksiz olduğu, bazı karakterlerin yeterince geliştirilmediği veya bazı olayların mantıksız veya inandırıcı olmadığı da eleştirilen noktalardan olmuştur. Bunlar ise filmdeki genel kaliteyi çok fazla etkilememiştir.

İşte bazı izleyici yorumlarından alıntılar:

  • “Bu film beni çok etkiledi. Almodóvar’ın en iyi filmlerinden biri bence. Oyunculuklar harikaydı. Hikaye çok ilginç ve sarsıcıydı. Filmdeki estetik ve müzik de çok güzeldi.”
  • “Film bana göre değildi. Çok karanlık ve rahatsız ediciydi. Cinsellik ve şiddet sahneleri çok fazlaydı. Hikaye de çok karmaşık ve saçmaydı. Almodóvar’ın daha iyi filmlerini izlemiştim.”
  • “Film çok orijinal ve cesurdu. Almodóvar’ın tarzını seviyorum. Banderas ve Anaya çok iyi oynamışlar. Hikaye çok şaşırtıcı ve gerilimliydi. Filmdeki temalar da çok ilgi çekiciydi.”
  • “Film beni hayal kırıklığına uğrattı. Almodóvar’ın daha iyi yapabileceğini düşünüyorum. Film çok uzun ve sıkıcıydı. Bazı sahneler gereksizdi. Karakterler de yeterince geliştirilmemişti.”




EL BAR - Kim güvenilir, kim değil?

0 yorum | Şarkıları dinle...

  

Film, 2017 yılında çekilmiş bir İspanyol gerilim-komedi filmidir. Yönetmeni Álex De La Iglesia, senaristleri ise Álex De La Iglesia ve Jorge Guerricaechevarría’dır. Film, Madrid’in merkezindeki bir barda geçer. Bir sabah, bardan çıkan iki müşteri keskin nişancı tarafından vurulur. Barda kalan diğer müşteriler ise panik içinde hayatta kalmaya çalışır. Filmde Mario Casas, Blanca Suárez, Carmen Machi ve José Sacristán gibi ünlü İspanyol oyuncular rol alır.

Film, tek mekan filmlerini sevenler için ilgi çekici bir seçenek olabilir. Filmde insan psikolojisi, toplumsal sınıflar, salgın hastalıklar ve gizemli olaylar gibi temalar işlenir. Film hem gerilim hem de komedi unsurları içerir. 


El bar filmi, yönetmeni ve senaristi Álex De La Iglesia, 1965 doğumlu bir İspanyol yönetmen, senarist ve yapımcıdır. İlk filmi olan Mutant Action (1993) ile dikkat çeken Iglesia, daha sonra The Day of the Beast (1995), Perdita Durango (1997), Dying of Laughter (1999), Common Wealth (2000), Eight Hundred Bullets (2002), Ferpect Crime (2004), The Oxford Murders (2008), The Last Circus (2010), Witching and Bitching (2013) gibi filmlere imza atmıştır.

Iglesia’nın filmleri genellikle kara mizah, gerilim, korku ve fantastik unsurlar içerir. Iglesia, toplumun marjinal kesimlerine, insan doğasının karanlık yönlerine ve İspanyol kültürüne eleştirel bir bakış sunar. Iglesia’nın filmleri hem eleştirmenler hem de izleyiciler tarafından beğenilmiş ve pek çok ödül kazanmıştır.

El bar filmi, Iglesia’nın önceki çalışmalarıyla benzerlikler taşıyan bir film olmakla birlikte, bazı farklılıklar da gösterir. Örneğin filmde Iglesia’nın diğer filmlerine göre daha az şiddet ve kan sahneleri vardır. Ayrıca filmde fantastik veya doğaüstü unsurlar yer almaz. Filmde daha çok gerçekçi ve güncel bir senaryo izlenir.

El bar filmi, gerilim ve korku unsurları yanında komedi unsurları da içeren bir film olup, mizah anlayışı kara mizaha dayanır. Filmde, barda mahsur kalan karakterlerin birbirleriyle olan diyalogları, çatışmaları ve çaresizlikleri komik bir şekilde sunulur. Filmde ayrıca İspanyol kültürüne ve toplumsal sınıflara yönelik eleştirel ve ironik göndermeler de vardır.

Filmdeki komedi unsurlarının seyirciye verdiği mesajlar ise farklı yorumlanabilir. Bazı izleyiciler filmdeki komedinin gerilimi hafiflettiğini ve izleyiciyi eğlendirdiğini düşünebilir. Bazı izleyiciler ise filmdeki komedinin gerilimi arttırdığını ve izleyiciyi rahatsız ettiğini düşünebilir. Ayrıca filmdeki komedinin insan doğasının karanlık yönlerini ortaya çıkardığını ve toplumsal sorunlara dikkat çektiğini de söylemek mümkündür.


El bar filmi, benzer filmlerle karşılaştırıldığında bazı farklılıklar gösterir. Benzer filmler arasında şunlar sayılabilir:

  • Ölümcül Çözüm (2005): Bu filmde de bir grup insan, bir işyerinde mahsur kalır ve birbirlerinden şüphelenmeye başlar. Ancak bu filmde komedi unsuru yoktur ve film daha çok dram ve gerilim üzerine kuruludur.
  • Asabiyim Ben (2014): Bu filmde de birbirinden bağımsız altı hikaye anlatılır. Bu hikayelerde de insanların öfke, intikam ve şiddet duyguları işlenir. Ancak bu filmde kara mizah daha baskındır ve film daha çok toplumsal eleştiri yapar.
  • Ocean’s Eleven (2001) ve Ocean’s Twelve (2004): Bu filmlerde de bir grup soyguncu, büyük bir soygun planlar ve gerçekleştirir. Bu filmlerde de komedi ve gerilim unsurları vardır. Ancak bu filmlerde tek mekan yoktur ve film daha çok aksiyon üzerine kuruludur.

El bar filmi ise bu filmlerden farklı olarak tek mekan filmlerinden biridir. 


Kimler izlemeli?


El bar filmi, herkesin zevkine hitap etmeyen bir film olabilir. Filmdeki gerilim ve komedi unsurları bazı izleyicileri rahatsız edebilir. Filmdeki mantıksızlıklar ve tutarsızlıklar da bazı izleyicileri tatmin etmeyebilir. Bu nedenle filmi izlemek isteyenlerin şunlara dikkat etmesi gerekir:


  • Filmde kara mizah anlayışı hakimdir. Filmdeki komedi sahneleri bazen gerilimi hafifletirken, bazen de gerilimi arttırabilir. Filmdeki komedi unsurları aynı zamanda insan doğasının karanlık yönlerini ve toplumsal sorunları da ortaya çıkarır. Bu nedenle filmi izlemek isteyenlerin kara mizaha karşı duyarlı olmaması gerekir .
  • Filmde tek mekan olan barın içinde geçen olaylar anlatılır. Filmdeki olayların gelişimi ve sonucu da tatmin edici olmayabilir. Bu nedenle filmi izlemek isteyenlerin tek mekan filmlerini sevmesi ve filmdeki olaylara mantık aramaması gerekir .
  • Filmde hem gerilim hem de komedi unsurları vardır. Filmdeki gerilim sahneleri bazen aşırı ve gereksiz bulunabilir. Filmdeki komedi sahneleri de bazen sırıtabilir. Bu nedenle filmi izlemek isteyenlerin bu tür karışımına açık olması gerekir.

Film hakkında yorum yapan izleyicilerden bazıları şunları yazmıştır:


  • "Filmdeki oyunculuklar çok iyiydi. Tek mekan filmlerini seviyorum. Gerilim ve komedi karışımı güzeldi".
  • "Bazı sahneleri aşırı bazı sahneleri sıkıcı ve itici ama genel manada güzel bir film denilebilir en azından heyecanlı".
  • "Tek mekan filmlerinden hoşlananlar için güzel bir seçenek. Gerilim ve komedi dengesi iyi kurulmuş. Oyuncular da başarılı".
  • "Filmdeki mantıksızlıklar ve tutarsızlıklar çok fazlaydı. Filmdeki komedi unsurları da sırıttı. Filmdeki gerilim sahneleri de aşırı ve gereksizdi".
  • "Filmdeki kara mizah anlayışını sevmedim. Filmdeki komedi sahneleri gerilimi bozdu. Filmdeki olayların gelişimi ve sonucu da tatmin etmedi".

OBSESSION - Aşkın sınırlarını zorlayan bir tutku!

0 yorum | Şarkıları dinle...

  

Obsession dizisi, 2023 yılında Netflix’te yayınlanan bir erotik gerilim dizisidir. Dizinin konusu, esrarengiz Anna Barton’un nişanlısının babası William ile tutkulu bir ilişkiye başlamasıyla ortaya çıkan tehlikeli bir aşk üçgeninin etrafında dönüyor. Anna her iki ilişkiyi de sürdürmek için savaşırken, William saplantılı bir sarmalın içine çekilir. Ama biri incinmeden önce sırlarını ne kadar süre saklayabilirler?

Dizinin türü dram, erotik ve gerilimdir. Dizide kimlik, cinsiyet, şiddet, intikam, aile ve yaratıcılık gibi konular işlenir. Dizi, Josephine Hart’ın Damage adlı romanından uyarlanmıştır.

Dizinin oyuncu kadrosunda şu isimler yer alır:

  • Richard Armitage: William Farrow rolünde. William, başarılı bir çocuk cerrahıdır. Ailesiyle gergin ama iyi bir hayat yaşamaktadır. Ancak Anna’ya karşı duyduğu saplantılı aşk onu tehlikeli bir yola sokar.
  • Charlie Murphy: Anna Barton rolünde. Anna, gizemli ve güzel bir kadındır. Nişanlısı Jay ile mutlu olmaya çalışmaktadır. Ancak Jay’in babası William ile yaşadığı yasak ilişki onu iki ateş arasında bırakır.
  • Indira Varma: Ingrid Farrow rolünde. Ingrid, William’ın eşi ve Jay’in annesidir. Başarılı bir avukattır. Ailesine bağlıdır. Ancak kocasının sırrını öğrendiğinde hayatı altüst olur.
  • Rish Shah: Jay Farrow rolünde. Jay, William ve Ingrid’in oğludur. Anna ile nişanlıdır. Babasına hayranlık duyar. Ancak babasının nişanlısıyla ilişkisi olduğunu öğrendiğinde şok olur.


Obsession dizisinin yönetmenleri Glenn Leyburn ve Lisa Barros D’sa’dır. Bu yönetmenler daha önce Ordinary Love (2019) ve Good Vibrations (2012) gibi filmleri yönetmişlerdir. Bu filmler de dram türündedir ve insan ilişkilerine odaklanır. Obsession dizisi ise bu yönetmenlerin ilk erotik gerilim türündeki işidir. Dizi, Josephine Hart’ın Damage adlı romanından uyarlanmıştır.

Obsession dizisinin senaristleri Morgan Lloyd-Malcolm ve Benji Walters’dır. Bu senaristler daha önce The Split (2018-2020) ve The Capture (2019) gibi dizilerde çalışmışlardır. Bu diziler de dram ve gizem türündedir ve aile, adalet ve gerçeklik gibi konuları işler. 

  • Dizi, yasak aşkın getirdiği tehlikeleri ve sonuçlarını gösterir. Dizide Anna ve William arasındaki ilişki, hem kendilerini hem de çevrelerindekileri yaralar. Dizi, yasak aşkın sadece fiziksel değil, aynı zamanda psikolojik ve sosyal bir saplantı olduğunu vurgular.
  • Dizi, insan doğasının karanlık yönlerini ortaya çıkarır. Dizide Anna ve William arasındaki ilişki, şiddet, intikam, yalan ve ihanet gibi olumsuz duyguları tetikler. Dizi, insanların kendilerini tanımadıkları ve kontrol edemedikleri bir tutkunun esiri olabileceklerini gösterir.
  • Dizi, aile ve toplum baskısının etkisini sorgular. Dizide Anna ve William arasındaki ilişki, aile ve toplum tarafından kabul edilmeyen bir ilişkidir. Dizi, Anna ve William’ın bu baskıya karşı nasıl direndiklerini veya boyun eğdiklerini gösterir. Dizi, aile ve toplum baskısının insanların özgürlüklerini kısıtladığını veya onları koruduğunu tartışmaya açar.


Obsession dizisi, benzer dizilerle karşılaştırıldığında bazı farklılıklar gösterir. Benzer diziler arasında şunlar sayılabilir:


  • You (2018-): Bu dizide de bir kitapçı çalışanı olan Joe Goldberg, aşık olduğu kadınları takip eder ve onlarla ilişki kurmaya çalışır. Bu süreçte Joe, saplantılı ve tehlikeli bir karaktere dönüşür. Bu dizide de erotik ve gerilim unsurları vardır. Ancak bu dizide tek mekan yoktur ve dizi daha çok aksiyon üzerine kuruludur.
  • Sex/Life (2021-): Bu dizide de evli bir kadın olan Billie Connelly, eski sevgilisi Brad ile yeniden iletişime geçer ve onunla yasak bir ilişkiye girer. Bu dizide de erotik ve gerilim unsurları vardır. Ancak bu dizide tek mekan yoktur ve dizi daha çok dram üzerine kuruludur.
  • Behind Her Eyes (2021): Bu dizide de evli bir psikiyatrist olan David ile sekreteri Louise arasında bir ilişki başlar. Ancak Louise, David’in eşi Adele ile de arkadaş olur ve sırlarını öğrenmeye başlar. Bu dizide de erotik ve gerilim unsurları vardır. Ancak bu dizide tek mekan yoktur ve dizi daha çok gizem üzerine kuruludur.

Obsession dizisi ise bu dizilerden farklı olarak tek mekan filmlerinden biridir. Dizi, Londra’da bir hastanede çalışan William ile oğlunun nişanlısı Anna arasındaki ilişkiyi anlatır.


Kimler izlemeli?


Obsession dizisi, herkesin zevkine hitap etmeyen bir dizi olabilir. Dizideki erotik ve gerilim unsurları bazı izleyicileri rahatsız edebilir. Dizideki mantıksızlıklar ve tutarsızlıklar da bazı izleyicileri tatmin etmeyebilir. Bu nedenle diziyi izlemek isteyenlerin şunlara dikkat etmesi gerekir:


  • Dizide yasak aşk anlayışı hakimdir. Dizide William ve Anna arasındaki ilişki, hem kendilerini hem de çevrelerindekileri yaralar. Dizi, yasak aşkın sadece fiziksel değil, aynı zamanda psikolojik ve sosyal bir saplantı olduğunu vurgular. Bu nedenle diziyi izlemek isteyenlerin yasak aşka karşı duyarlı olmaması gerekir.
  • Dizide insan doğasının karanlık yönleri ortaya çıkarılır. Dizide William ve Anna arasındaki ilişki, şiddet, intikam, yalan ve ihanet gibi olumsuz duyguları tetikler. Dizi, insanların kendilerini tanımadıkları ve kontrol edemedikleri bir tutkunun esiri olabileceklerini gösterir. Bu nedenle diziyi izlemek isteyenlerin insan doğasına karşı duyarlı olmaması gerekir.
  • Dizide tek mekan olan hastanede geçen olaylar anlatılır. Dizideki olayların gelişimi ve sonucu da tatmin edici olmayabilir. Bu nedenle diziyi izlemek isteyenlerin tek mekan dizilerini sevmesi ve dizideki olaylara mantık aramaması gerekir.

 Dizi hakkında yorum yapan izleyicilerden bazıları şunları yazmıştır:

  • "Dizi çok sıkıcı ve saçma. Oyuncuların hiçbir kimyası yok. Senaryo da çok zayıf. Erotik sahneler de çok yapay ve gereksiz. Netflix’in böyle bir diziyi yayınlamasına şaşırdım".
  • "Dizi çok heyecanlı ve baştan çıkarıcı. Oyuncuların performansları çok iyi. Senaryo da ilginç ve sürükleyici. Erotik sahneler de çok tutkulu ve gerçekçi. Netflix’in böyle bir diziyi yayınlamasına sevindim".
  • "Dizi çok abartılı ve komik. Oyuncuların hiçbir inandırıcılığı yok. Senaryo da çok mantıksız ve tutarsız. Erotik sahneler de çok aşırı ve komik. Netflix’in böyle bir diziyi yayınlamasına güldüm"
  • "Dizi çok etkileyici ve dramatik. Oyuncuların performansları çok başarılı. Senaryo da ilgi çekici ve gerilimli. Erotik sahneler de çok duygusal ve samimi. Netflix’in böyle bir diziyi yayınlamasına teşekkürler".

DOWNTON ABBEY - Sınıfların aşkı ve savaşı

0 yorum | Şarkıları dinle...

  

Downton Abbey, 20. yüzyılın başlarında İngiltere'de yaşayan soylu Crawley ailesi ve onlara hizmet eden çalışanların hayatlarını anlatan tarihi bir drama dizisidir. Dizi, 1912'den 1926'ya kadar olan dönemi kapsar ve kraliyet ailesinin de bazen dizide yer aldığı bu dizi, tarihi olaylara ve sınıf çatışmalarına değinir. 

Dizi 1800'lerin ihtişamlı görüntüsünün diğer yanını başarıyla yansıtmaktadır. Aksiyonlar olmadan da bir dizinin ne kadar sürükleyici olabileceğini, her oyuncunun zihinlerde ayrı özel bir yer edindiğini göreceksiniz. Özellikle de soğuk ve etkileyici Michelle Dockery'nin.

Dizi, altı sezon ve bir film olarak yayınlanmıştır ve toplam 52 bölümden oluşmaktadır. Dizinin oyuncu kadrosunda şu isimler yer almaktadır:

- Maggie Smith: Violet Crawley (Dowager Countess of Grantham)

- Hugh Bonneville: Robert Crawley (Earl of Grantham)

- Elizabeth McGovern: Cora Crawley (Countess of Grantham)

- Michelle Dockery: Mary Crawley (Lady Mary Talbot)

- Laura Carmichael: Edith Crawley (Lady Edith Pelham)

- Jessica Brown Findlay: Sybil Crawley (Lady Sybil Branson)

- Dan Stevens: Matthew Crawley

- Lily James: Rose MacClare (Lady Rose Aldridge)

- Jim Carter: Charles Carson (Butler)

- Phyllis Logan: Elsie Hughes (Housekeeper)

- Joanne Froggatt: Anna Bates (Head Housemaid)

- Brendan Coyle: John Bates (Valet)

- Robert James-Collier: Thomas Barrow (Under Butler)

- Sophie McShera: Daisy Mason (Assistant Cook)

- Lesley Nicol: Beryl Patmore (Cook)

- Penelope Wilton: Isobel Crawley

- Allen Leech: Tom Branson

- Matthew Goode: Henry Talbot

-Downton Abbey, televizyon eleştirmenlerinden övgü alarak birçok ödül kazanmıştır. Dizi, 2011 yılında Guinness Rekorlar Kitabı tarafından en çok beğenilen İngilizce televizyon dizisi olarak tanınmıştır.

Televizyondan sinemaya başarılı bir geçiş yapabilen nadir dizilerden biridir. 2019 yılında vizyona giren ilk filmi dünya çapında 150 milyon poundun üzerinde hasılat yapmıştır. Dizinin başrol oyuncusu Hugh Bonneville'ın dediği gibi, Bridgerton gibi dönem dizilerine ilham kaynağı olmuştur. Bonneville, Insider'a verdiği röportajda Downton Abbey'nin ilk yayınlandığında eleştirmenler tarafından küçümsendiğini ancak altı sezon sürdüğünü ve iki tane de film çekildiğini söylemiştir.

Dizi, soylu bir aile ile onlara hizmet eden çalışanların hayatlarını göstererek, sınıf farklılıklarının hem birlikte yaşamayı hem de aşkı nasıl etkilediğini vurguluyor. 

20. yüzyılın başlarında yaşanan tarihi olaylara ve bunların kraliyet ailesi ve İngiliz toplumu üzerindeki etkilerine değinir. Dizi, Birinci Dünya Savaşı, İrlanda Bağımsızlık Savaşı, Kadın Hakları Hareketi, Ekonomik Bunalım gibi olayların hem bireysel hem de toplumsal sonuçlarını gösterir.

Kraliyet ailesinin hem özel hem de siyasi hayatını göstererek, onların da sıradan insanlar gibi duyguları, zaafları ve sorunları olduğunu vurguluyor. Aynı zamanda dizi, kraliyet ailesinin geleneklere ve protokollere bağlılığının hem bir güç hem de bir zorluk kaynağı olduğunu göstermektedir.

Downton Abbey dizisine benzer diziler olara; The Durrells, Belgravia, The Tudors, Sandition, War & Peace sayılabilir.

1800'lü yıllarda geçen çok dizi izledim fakat bu dizinin karakterleri yaşamıma sızdı adeta.

Bazı dizi ve filmleri izledikten sonra o insanlara alışıyorum ve bu kez nerede oynamışlarsa o yapımları izlemeye koyuluyorum. Bazen hepsinde başarılı bulmaya devam ediyorum, bazen de bir rolün bir oyuncuya neler katabileceğin, aradaki farkı anlıyorum.

Eğer aksiyon olmadan da özellikle insan ilişkilerine özel bir dizi izlemeyi seviyorsanız, yüksek ihtimalle bu diziyi seveceksiniz.


10.000 KM

0 yorum | Şarkıları dinle...

 

10.000 Km (2014) filmi, biri Barselona’da diğeri Los Angeles’ta yaşarken ilişkilerini yürütmeye çalışan bir çiftin hikayesini anlatıyor. Teknoloji aracılığıyla iletişim kurmaya çalışan Alex ve Sergi, aralarındaki mesafenin aşklarını etkilemesinden korkuyor. Film, Carlos Marques-Marcet tarafından yönetilmiş ve senaryosu Clara Roquet ile birlikte yazılmıştır. Başrollerde Natalia Tena ve David Verdaguer oynamaktadır. 

Film, birçok ödül kazanmış ve beğeni toplamıştır. Avrupa Film Ödülü adaylığı da dahil olmak üzere 20’den fazla festivalde ödüller almıştır. Özellikle filmdeki oyunculuklar, yönetmenlik ve senaryo övgü görmüştür. Film, aynı zamanda SXSW Film Festivali’nde Özel Jüri Ödülü’nü kazanmıştır. uzun mesafeli ilişkilerin zorluklarını ve teknolojinin rolünü gerçekçi bir şekilde yansıttığı için izleyiciler tarafından da ilgiyle karşılanmıştır. Filmin başında birbirine tutkuyla bağlı olan bir çift görürüz. İşine olan sevgisi sebebi ile 1 yıllık bir süre için yurt dışına gitmek zorunda olan Alex'in ayrılıklarının ilk günlerinden ilerleyen günlerine kadar ilişkilerinin ne kadar değiştiğini, istemeseler de soğuduğunu görürüz. Her şeye rağmen bu ilişkiyi sürdürebilecekler midir?

Filmde uzun mesafeli ilişkilerin zorluğu ve teknolojinin hem yardımcı hem de engel olabileceği vurgulanmaktadır. Filmdeki çift, birbirlerine bağlı kalmak için teknolojiyi kullanıyorlar, ancak bu da aralarındaki fiziksel yakınlığı ve duygusal uyumu kaybetmelerine neden oluyor. Film, aşkın mesafeye dayanabilmesi için sadece iletişimin yeterli olmadığını, ortak hayallerin ve hedeflerin de önemli olduğunu gösteriyor.

Benzer filmler:

  • Anchor and Hope (2017): İki kadın ve bir erkek arasındaki ilişkiyi konu alan bir komedi-dram filmi.
  • Sevgililerimiz (2016): Bir yazarın eski sevgilisiyle yeniden bir araya gelmesini ve yeni sevgilisiyle yaşadığı sorunları anlatan bir romantik komedi filmi.
  • Aşk Benim Soyadım (2021): Bir çiftin evliliklerini kurtarmak için yaptıkları terapi seanslarını ve komik maceralarını anlatan bir komedi filmi.
  • Ağır Romantik (2020): Bir adamın hayatının aşkını bulmak için girdiği çılgın ilişkileri anlatan bir romantik komedi filmi.
  • Seni Uzaktan Sevmek (2010): Bir çiftin New York ve San Francisco arasında yaşadığı uzun mesafeli ilişkiyi anlatan bir romantik dram filmi.